İskoçya

Dünya üzerinde gerçek bir masal ülkesi olduğuna hala inanmıyorsanız, henüz İskoçya’yı keşfetmemişsiniz demektir. Hadi gelin birlikte bu mistik ülkeye doğru kısa bir yolculuk yapalım.

İskoç kültür ve geleneğinin temelini 12. yüzyıldan bu yana var olan, üyelerinin birbiriyle akrabalık bağıyla bağlı olduğu 250′ i aşkın klan oluşturmaktadır. Bunlar arasında belki de en ünlüsü, İskoçya’nın bağımsızlığı için mücadele vermiş ünlü kahraman William Wallace’ın da bağlı bulunduğu Wallace klanıdır. İskoçya, Büyük Britanya adasının kuzey kesiminde yer almaktadır ve İngiltere’nin bir parçasıdır. Bölgenin yarısından fazlası Atlantik Okyanusu ile çevrili, doğuda Kuzey Denizi ile yıkanmış, güneyde ise İngiltere ve İrlanda Denizi bulunmaktadır. İskoçya’nın uzunluğu boyunca kuzeyden güneye doğru uzanan Grampian dağları yer almaktadır. Ayrıca meşhur Loch Ness ve Loch Lomond da dahil olmak üzere birçok nehir ve göl bulunuyor. Ülke zengin doğası nedeniyle dünyanın en güzel yerlerinden biri olarak kabul edilir. 5 milyon nüfusa sahip olan ülke, kimliği kaybedilen pek çok ulusun aksine, eski geleneklerini günümüzde de hala yaşatmaktadır.

 

1. İskoçya, 15. yüzyıla kadar bağımsız bir ülkeydi. Daha sonra ülke, 1603’te Büyük Britanya topraklarına katıldı ve taht ile ilgili yetkiler İskoçya kralı tarafından İngiltere kralına devredildi.
2. İskoç halkının hikayeleri genellikle efsanevi yaratıklarla ilgilidir. Yerel folklor elfler, ruhlar, periler, hayaletler, canavarlar, goblinler, devler ve efsanevi hayvanların hikayeleri ile doludur. Ünlü Loch Ness Canavarı ise İskoçya’daki efsanevi hikayelerden en bilinenidir. Birkaç yüzyılı aşkın bir süredir birçok kişi tarafından görüldüğü bildirilmiştir.
3. Çoğu kişinin başkent Edinburgh’la karıştırdığı ve İskoçya’nın en büyük şehri olan Glasgow, aynı zamanda futbol diplomasisinin de doğum yeridir.
4. Dünyanın ilk renkli fotoğrafı ‘Tartan Şerit’ İskoçya’da çekilmiştir.
5. Tüm polisiye/dedektiflik romanları için esin kaynağı olan Sherlock Holmes, İskoç yazar Arthur Conan Doyle’un muazzam beyninin ve hayal gücünün bir ürünüdür.
6. İskoçlar, koyun etine oldukça düşkündürler. Özellikle İskoçya’nın geleneksel yemeğini sevebilmeniz için koyuna ve koyun etine yürekten bir bağlılık duymanız gerekiyor. Çünkü sebze severler için tam bir kabus sayılabilecek olan ‘Haggis’, bir koyunun kalbi, karaciğeri ve akciğeri kullanılarak yapılır ve daha sonra bu karışım koyunun midesine konulup haşlanır.
7. İskoçya sağolsun, dünya bugün antibiyotikler hakkında çok şey biliyor. Modern tıbbın öncüsü olan İskoçya doğumlu Alexander Fleming, penisilini bulan kişidir.
8. 21. yüzyılın en önemli deneylerinden biri de İskoçya da gerçekleştirilmiştir. İlk başarılı klonlanmış yaşam formu olan koyun Dolly, Edinburgh Üniversitesindeki bir laboratuvarda yaratıldı.
9. Kızıllık, İskoçya’da yaygın olarak görülmektedir. İskoçların en az %40′ nın DNA’larında kızıl saç geni vardır. Bilim insanları bunun sebebini güneş ışığından yoksun olmalarına bağlıyor. Ve her yıl Edinburgh meydanında bir kızıllar geçidi düzenleniyor.
10. Britannica ansiklopedisi, İskoçya da doğmuştur. Bilgileri bu şekilde toplama fikri, Edinburgh’lu bir kitapçı olan Colin Macfarquhar’a aittir.
11. 1724’te Margaret Dickson adlı bir kadın asılarak idama mahkum edilmiş ancak ölmemiştir. Daha sonra Dickson’ın serbest bırakılmasına karar verildi, çünkü İskoç yasasına göre ceza idam cezası uygulanmıştı. Ve yasada ölmemek ile ilgili bir madde bulunmuyordu. Daha sonra yaşanan bu olaydan dolayı, asılarak idam edilme cezasına ‘ölene dek’ ibaresi eklenmiştir.
12. Ve tabi ki gelelim İskoçların o meşhur eteğine, kilt. İskoçların geleneksel kıyafetine ‘kilt’ denir ve belden diz hizasına kadar gelen, tek parça, etek şeklinde bir kıyafettir. İskoçya’daki klanların her biri, farklı renkte ve desende kiltler giyerler.